Menü
26Mar

Önemseme ve İnsan Kazanma

Danışmanlık yaptığım bir firmanın 5 kişiden oluşan personeline eğitim veriyordum. Çok iyi oluşan bir sinerji ile eğitimler devam ediyordu, bir kişi hariç. Bir türlü yıldızımız barışmamıştı.

Anlattıklarıma, yapacağımız uygulamalara sürekli bir bahaneler buluyor, ‘ona gerek yok, buna gerek yok’ tarzı cümleler kuruyordu. 

Ufak ufak bende kendisine ters yapmaya başlamıştım. 

Kendisi de sağ olsun, eğitimin faydalı olmadığı konusunda beni yönetime raporlamıştı.

Bir pazartesi günü eğitime gelmemişti. Whatsapp grubundan akşam anlattıklarımın sunumunu gönderdiğimde, kendisine ‘hayırdır, neden gelmedin’ diye sordum. Cevap alamadım. Arkadaşlarından biri; ‘çocuğunun hasta olduğunu, ondan dolayı hafta sonuna kadar işyerinde olamayacağını’ söyledi. 

Gruptan sadece ‘geçmiş olsun’ yazıp, özelden de kendisine tekrar geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Çocuğunun neyinin olduğunu ve kendisi için bir şey yapıp yapamayacağımı sordum. Biraz konuştuktan sonra da benzer hastalığa yakalanan bir dostumun çocuğunun durumunu anlattım ve onunla konuşturabileceğimi söyledim.

Hastalığı yeni öğrendiğini, bunun iyi bir fikir olabileceğini söyledi. Arkadaşıma durumu anlattığımda, o da memnuniyetle kabul etti. Hatta telefonlaştıktan sonra bir gün oturalım, ‘başımızdan geçenleri, neler yaptığımızı’ anlatalım dedi. 

Ertesi gün ikisini görüştürdüm. Oturdular, konuştular. Arkadaşım, kendisine süreçle alakalı epey bir bilgi verdi.

2 gün sonra grupta notları paylaştıktan sonra yine özelden mesaj attım. Notları yolluyorum ama sen çocuğunla ilgilen, geldiğin zaman senin için özel konuları özetlerim dedim. 

Aslında eğitimi faydasız bulduğunu yönetime bildiren bir kişiye böyle bir şey yapmamalıydım ama çocuğunun hastalığından dolayı son zamanlarda şirkette de hırçın olduğunu öğrenmiştim.

Sonraki hafta işe başladığında salı günü bende şirkete gitmiştim. Kendisiyle görüştüm. Çocuğunu sordum. Tedavinin devam ettiğini ve bu süreçte ona desteğimden dolayı teşekkürlerini iletti.

Gelmediği hafta anlattıklarımı ona özetledim. Kafan dolu ise yine sonra konuşuruz, her zaman beni arayabilirsin dedim.

E-ticaret faaliyetleri başlamıştı. İçlerinde en verim aldığım kişi bu kişi olmuştu. Tüm isteklerimi, tüm fikirlerimi dikkatle dinliyor ve bunları daha da geliştirerek bana dönüşler yapıyordu. 

Yönetime benle alakalı olumlu geri bildirimler yapmaya başlamıştı. Ben de kendisinin bu ekibin başı olabilecek kapasitede olduğunu raporlamıştım. Sağ olsunlar beni dinleyip, onu terfi ettirdiler.

Bir yıl sorunsuz çalıştık. Hatta kendisinin çok geliştiğini, artık benim firmaya danışmanlık yapmama gerek olmadığını söylemiştim. Tam biz tüm operasyonu ona bırakmaya hazırlanırken, Türkiye’nin en büyük e-ticaret firmalarından birinden çok güzel bir teklif aldı ve aramızdan ayrıldı.

Ayrılırken beni yönetime şikâyet ettiğini, buna bilmeme rağmen neden kendisiyle bu kadar ilgilendiğimi, değer verdiğimi sordu. 

Ben de ‘insan kaybetmenin kolay ama kazanmanın zor olduğunu, bir süreçten geçtiği için insan olarak ona destek olmam gerektiğini düşündüğüm için böyle yaklaştığımı’ söyledim.

Kendisi ile hâlâ görüşürüz, arada birlikte yemek yeriz. Mevcut pozisyonuna benim sayemde geldiğini söyleyip, her zaman bana minnettarlığını gösterir.

Bana karşı tutumunun değişme sürecini ise kendisinin en değerli varlığı olan evladının hastalığında ona yardımcı olmaya çalışmamdan kaynaklandığını söyler. 

Bunu paylaş

Hakkımda Emrah DURASI

2006 Yılından Beri Dikey E-Ticaret Yapar. Pazarlama, E-Ticaret, Ekonomi, Markalaşma vb. Konularda Kendince Yazılar Yazar...

Cevap Yaz

Email adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir *

*


Bumerang - Yazarkafe

Bumerang - Yazarkafe

DMCA.com Protection Status

© Copyright 2024, All Rights Reserved - Sitedeki görseller ve içerikler izin alınmaksızın herhangi bir mecrada kullanılamaz ya da dağıtılamaz!