Yeni bir firma devralmıştık. Eski tecrübelerimize dayanarak iyi hizmet verirsek başarılı olacağımızı düşünüyorduk. İyi bir ekip kurduk başlamaya hazırdık. Devraldığımız firma ile benzer cirolar yapıyor ne kadar iyi hizmet versekte ciro artışı yakalayamıyorduk.
İşimiz oturmuştu. Hizmet kalitemizi anlatan reklamlar yayınlamaya başladık. %10 – %15 lik bir ciro artışı yakaladık. Yaptığımız karlar yapmış olduğumuz pazarlama faaliyetlerini karşılamıyordu. Sonra piyasaya baktık herkes iyi hizmet verdiğini iddaa ediyordu.
Bir hafta boyunca ne yapabilirizi tartıştık ve fiyatlarımızı başabaş notkasına getirdik. 10 gün boyunca kar oranı gözetmeksizin satış gerçekleştirdik. Bir anda cirolarımız 3 katına çıkmıştı ama ortada kar yoktu.
O 10 günde gece gündüz tüm sorulara cevap vermeye , tüm siparişleri hazırlamaya gayret gösterdik. Satışlarımız 3 katı artmıştı ve yeni üyeler kazanmaya başlamış insanlara iyi hizmet verdiğimizi gösterme fırsatı yakalamıştık.
Eğer fiyatlarımızı düşürüp reklam vermeseydik bu kişilere ulaşma şansımız yoktu. Şu an fiyatlarımızı eski seviyeye getirdik ve kazanmış olduğumuz yeni müşterinin %60 ‘ı bizden alışveriş yapmaya devam ediyor.
İyi hizmet veriyoruz deyip müşteri gelmesini bekleyemeyiz. Müşteriyi bizle tanıştırmaya vesile olacak ilk satışı gerçekleştirmek için bir kıvılcım gerekiyor.
İyi hizmet ve iyi fiyat verip pazarlama faaliyetlerini yerine getirirsek cazip fiyatları gören müşteri alım yapar ve vermiş olduğunuz iyi hizmet ile karşılaşır.
İyi hizmet verdiğinizi kabul eden müşteri sizin fiyatlarınızın %3- %5 yüksek olmasına bakmaz. Bu oranların iyi hizmet vermenizden kaynaklanan bir maliyet olduğunu bilir.
İyi hizmet işletmenin kalbidir fakat unutmamak lazım ki pazarlamada beyindir.
Beyin olmadan kalp çok uzun süre çalışamaz.