Menü
13Şub

Zahmetsiz Rahmet Olmaz

Çok sevdiğim atasözlerinden biri de “Zahmetsiz rahmet olmaz”dır.

Son dönemlerde uluslararası e-ticaret yaptığım için kurumsal firmaların yanında, ufak çaplı firmalar hatta bireyler de gelmekte.

Geçtiğimiz günlerde ahşap oyuncak üreten biri geldi. Epey hoş sohbet biri. İşinin ehli, güzel işler yapıyor. Numunelerini de çok beğendim.

Kendisi, ‘Amazon Almanya’ sayfasına girip, oradan bir iki modeli çıkarmış. Aynılarını bire bir de yapmış.

Ürün fiyatı 29.90 Euro. Kendisi bunu 4.90 Euro‘ya mal ettiğini söylüyor. Buraya kadar her şey güzel. 

‘Hemen mal gönderelim. Tanesinde 25 Euro kazanırsam, günde 4 tane satsam: ayda 120 yapar. Hadi 120 satmasın. 100 üzerinden hesaplarsak, 2500 Euro eder. Aylık Türk Lirasına çevirdiğinde de 75.000 TL para kazanırım’ diye devam etti heyecanla. 

Dedim önce bir sakin ol, hesabımızı baştan yapalım. 

29.90’a sattığında, eline kalacak olan paranın vergiler düştükten sonra 14 Euro‘lara geleceğini hesapladım. Başta bir suratı düştü. Ondan sonra buradan oraya göndereceği malın kargosu, gümrüklemesi ve diğer masraflarından bahsedip ürün maliyetinin 9 Euro’lara geleceğini hesapladık. 

Adet başı 5 Euro kazanacağını söyledim. 

Suratı biraz daha düştü. ‘Ama neden 4 adet satayım. Günde 20 tane satılır bu üründen’ deyip yine hesap yaptı. Bu sefer ‘3000 Euro kazanırım’ dedi. Aynı heyacanı tekrar yaşamaya başladı. 

‘Onun da 500 Euro’sunu sana veririm’ dedi. Sonunda ben aklına gelmiştim

Ben yine söze girdim ve şu soruları sordum. 

– Türkiye’de kayıtlı bir markan var mı? 

– Ürünlerinin bir sertifikasyonu var mı? 

– Boyalı ürünlerde EN-71 sertifikalı ürün kullanıyor musun? 

– Almanya ile alakalı vergi numarası var mı veya firma kurdun mu? 

– İnsanlar, bu ürünü Almanya’nın meşhur oyuncak markasından 29.90 Euro verip almayıp, senin bilinmeyen markana 29.90 euro verirler mi? 

Bu soruların hepsine olumsuz cevap aldım.

‘Bunların hepsini hallederiz’ dedi ve araştırmalara başladı.

‘Haftaya tekrar buluşabilir miyiz?’ diye sordu. Tabii dedim, oturur konuşuruz. 

İkinci görüşme hiç gerçekleşmedi. Bizi tanıştıran arkadaşıma “O çok şey istiyor. Ben o kadar ne para harcayabilirim, ne de o belgeleri almak için uğraşabilirim” demiş. 

İnsanlar bazı olayları çok basite indirgiyorlar. Bunun en önemli nedenlerinden biri; sırf youtube‘ta izlenme alıp, para kazanmak için e-ticaretin çok kolay olduğunu, hatta çok kısa sürede zengin olduğunu vurgulayan videolar çekip tek amacının gençlere gelir sağlamak, yol göstermek olduğunu söyleyen insanlarla dolu olması.

İnanın, çevremde bu videoları izleyip bana gelen o kadar çok insan var ki. 

Ürün yok. Sermaye yok. Bilgi yok. “Yola çıkmaya karar verdik” diyor. Para nerede? Yok. Ürün nerede? Yok. Nasıl olacak!

‘Videolarda öyle söylüyorlar’ diyorlar. ‘Hem de bir kişi değil, iki kişi değil… En az 10 video izledim’ diyorlar ve buna maalesef inanmak istiyorlar. 

‘Kolay yoldan para kazanmak’ diye bir şeyin olmadığını insanlarımıza anlatmak ve bunu kabul ettirmemiz gerekiyor.

Bunu paylaş

Hakkımda Emrah DURASI

2006 Yılından Beri Dikey E-Ticaret Yapar. Pazarlama, E-Ticaret, Ekonomi, Markalaşma vb. Konularda Kendince Yazılar Yazar...

Cevap Yaz

Email adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir *

*


Bumerang - Yazarkafe

Bumerang - Yazarkafe

DMCA.com Protection Status

© Copyright 2024, All Rights Reserved - Sitedeki görseller ve içerikler izin alınmaksızın herhangi bir mecrada kullanılamaz ya da dağıtılamaz!